Ticarete İlişkin Bazı Güncel Sorunlar
Zor geçen 2020 yılının ardından beklenen rahatlama ve hızlanma 2021 yılında maalesef gelemedi. Genel olarak bakıldığında 2008 yılında başlayan küresel ekonomik kriz birçok noktada atlatılmış olsa da pandemi ile birlikte yaşanan navlun krizi daha derin sorunları da beraberinde getirdi. Özellikle hammadde konusunda dışa bağımlı olan sektörler yüksek navlun fiyatlarından dolayı hammadde tedariki konusunda önemli bir krizin içinde. Bu sorunların aşılmaması tüm ticareti derinden etkilemektedir.
2020 yılının başlarında normal seyreden navlun fiyatları pandemide ortaya çıkan konteyner krizi ile birlikte ticaret erbabının korkulu rüyası olmaya devam ediyor. Tekstil, plastik, mobilya, otomotiv ve daha birçok sektörde kullanılan ithal girdilerin fiyatlarında yüzde yüzlere varan artışlar rekabet gücümüzü azaltmaktadır. Avrupa pazarı için yerli girdi kullanan sektörlerde bu durum lehimize olsa da genel hatlarıyla sorun devam etmektedir.
Bu durumun domino etkisine değinecek olursak, emtia fiyatlarında gözlenen fahiş fiyat artışları mamul madde fiyatlarının sıçramasına neden olmaktadır. Bu da hem iç piyasada hem ihracatta fiyatların beklenen seviyenin üstünde artmasına ve ticari bir krizin doğmasına sebebiyet vermektedir. Navlun fiyatlarındaki artışın devam ettiği günümüzde ticaretin seyri de bu nedenle değişmektedir. Üretim yapan sanayiler iç piyasa ihtiyaçlarından önce ihracata yöneldiğinden krizin boyutları da artı yönde seyretmeye devam ediyor.
Tedarik zinciri krizi olarak adlandırabileceğimiz bu durum arz ve talep dengesini de bozmaktadır. Yurtiçinde gerekli olan tedarikin sağlanamaması enflasyonu da etkileyecek gibi duruyor. Dalgalı olan kura ek olarak navlun fiyatlarının hammadde fiyatlarını etkilemesi özellikle ülkemiz için zorlu bir ekonomik sürecin işlemesi anlamına geliyor. Ürün fiyatlarında daha küçük miktarlarda yapılması beklenen zam oranlarının hammaddeler ile aynı oranda son ürüne yansıması tüketiciyi hayli zorluyor.
Konteyner fiyatlarında karşılaşılan bu artış dünya ticareti dengelendikçe elbette normale dönecektir. Ancak bu normalleşmenin fiyat artışlarıyla aynı hızda olması beklenemez. Ekonomik normalleşme ile alakalı ekonomistler tarafından öngörülen bir zaman olmamakla birlikte, pandemi kontrol altına alınmadan bunu beklemek de hayal olacaktır.
Bölgesel olarak bir çözüm haritası hayata geçmeden fiyatlarda düşüş beklemek hata olur. Tek başımıza ülke olarak hareket etmek yerine bölgesel adımlar ile konteyner filoları kurmalı ve en azından navlun fiyatlarını normale yakın hale getirmeliyiz. Bu ve benzeri çözümler ile bir nebze olsun ticareti hareketlendirebilir ve fiyatları normal düzeye yakın noktalara getirebiliriz. Konteyner taşımacılığı konusunda stratejik konumda bulunan firmaların bu konuda yavaş davranmaları tabi ki normal bir sonuç. Ancak bu sonucu değiştirmemiz gerekmektedir.
Sürdürülebilir bir ekonomik sistem ve toplumların alıştığı normallere dönmek için gerekli adımların 2021 yılı içinde atılması önem arz etmektedir. Kar amacıyla hareket eden firmaların şu anki düzenden memnun oldukları gerçeğini değiştiremeyiz. Ancak bu gerçekler pazar payımızdaki kayıpları, yüksek enflasyonu, yüksek kuru ve daha birçok problemi de beraberinde taşımaktadır. Bazı krizlerin fırsata çevrilmesi ve doğru planların hızlıca yapılması gereklidir. Yoksa bu kervan ciddi kayıpları da beraberinde getirecektir.
Detaylı bilgi için iletişim sayfasından bize ulaşabilirsiniz.
Leave a Comment