Dijitalleşme Sınavında Türkiye
Dijital teknolojiler, covid-19 pandemisi sürecinde iş hayatı, toplumsal faaliyetler, bireyler ve küresel ekonomik ilişkiler açısından ne kadar önemli olduğunu bizlere bir kez daha gösterdi. Dünya’nın birçok ülkesinde insanlar evlere kapanmışken, okullar, iş yerleri, ofisler kapalıyken ihtiyaç duyulan hallerde teknoloji, bizi iletişim halinde tutarak hayatın devamı açısından en büyük destekçimiz oldu.
Tüm Dünya ülkelerinin destek paketleri açıkladığı, ekonomik zorluklara karşı farklı adımlar attığı bu zorlu dönemde birçok yeni kavram hayatımıza girdi. İnsanlar dijital paralara yatırımlar yaptı, e-ticaret girişimciliği arttı, sanal pazar yerlerinde satışlar başladı ve mikro ihracatlar ile ekonomik faaliyetler sürdürüldü. Türkiye gibi kırılgan ekonomilere sahip ülkeler için bu dönemi en az hasarla atlatmak büyük bir başarı göstergesidir.
Son yıllarda Dünya’da gerçekleşen önemli teknolojik adımlara ayak uydurmak, ekonomik sürdürülebilirlik ve ticari hayattaki dengenin korunması anlamında büyük önem arz etmektedir. Tüm Dünya’nın Endüstri 4.0 çerçevesinde birleşmesi, sanayi ve bilişimi bir araya getiren kavramların içselleştirildiği dönemde, ülkemiz doğru yatırımlar yaparak Yeni Dünya düzeniyle paralel bir duruş sergilemiştir.
Ekonomik olarak düşük maliyetli, az yer kaplayan, az enerji harcayan, az ısı üreten, ancak bir o kadar da yüksek güvenilirlikte çalışan donanımlar ve bu donanımları çalıştıracak işletim ve yazılım sistemlerinin kullanılması geleceğimize ışık tutmaktadır. Türkiye sanayi anlamında yaptığı atılımların yanında yazılım ve bilişim konularında da üstün bir gelişme sergilemektedir. İthal edilen sanayi ürünlerinde dahi kendi yazılımlarını kullanan ve ulusal güvenliğimizi güvence altına alan bu duruş hedeflerimizi gerçekleştirmemizdeki en önemli mihenk taşı konumundadır.
Günden güne güçlenen ve büyüyen bilişim sektörü, dijital dönüşüm çözümleri ile sadece bireyleri ve kurumları dönüştürmekle kalmıyor aynı zamanda sektörleri de yeniden şekillendiriyor. Bu kapsamda dönüşen iş dünyasıyla birlikte, hiçbir gelişmeyi atlamadan evrim geçirmek büyük önem taşıyor. Dünya’da bilginin güvenliği ve korunması için kullanılan bulut teknolojisi ülkemizde de lojistik, tekstil, turizm, perakende gibi birçok sektörde kullanılmaktadır. Bu süreç de teknolojik sınavımızda iyi not aldığımız bir diğer husus olarak kayıtlarımızda yer almaktadır.
Blockchain, bitcoin, 4PL, yapay zeka gibi geleceği şekillendiren teknolojilerin ülkemizdeki kullanımının pandemi döneminde hayli yaygınlaştığı görülmektedir. Bu teknolojik yatırımlar, güçlü bir ekonomiye sahip olmamız açısından tartışılmaz bir husustur. Endüstri 4.0, Toplum 5.0 gibi kavramlar tüm Dünya tarafından benimsenmekte, bu yeni kavramlara alışmak ve bunları ekonomik faaliyetlere entegre etmek teknoloji çağının vazgeçilmez bir duruşudur.
Araçların, makinelerin, sokak lambalarının, giyilebilir cihazların, rüzgar türbinlerinin, insanların ve diğer fiziksel nesnelerin birbiriyle bağlı olduğu bir network çağında yeni teknolojilere ayak uydurmak bir zorunluluk haline gelmiştir. İnsan gücü kullanımının yerini yavaş yavaş makinelere bıraktığı bu dönemde Ülkemizdeki entegre tesis sayıları henüz beklenen rakamlara ulaşmasa da gelecek için ümit vadetmektedir. İnternet üzerinden tüm sistemlerin kontrol edilebildiği ve üretim süreçlerinin takip edildiği günümüzde manuel kavramlara sıkışıp kalmak Dünya’nın gerisinde kalmanın başlangıcı olacaktır.
Sonuç olarak, değişen çalışma şekilleri, durmaksızın ilerleyen teknoloji, Yeni Dünya düzeni ve ileriye dönük bakış açıları dikkate alındığında Türkiye doğru adımlarla ilerlediğini göstermektedir. Kurumların ve kişilerin planlama ve iletişime gösterdiği özen önümüzdeki yıllarda atılan adımların doğruluğunu bize gösterecektir. Bu zorlu sınavı başarıyla geçmek doğru bir planlama ile elbette mümkün olacaktır.
Detaylı bilgi için iletişim sayfasından bize ulaşabilirsiniz.
Leave a Comment